Sosyal medya kullanımı her geçen gün artmaktadır. We Are Social ve Hootsuite’in yayınladığı verilere göre, 2016 yılında dünyada 2.3 milyar kişi sosyal medya kullanmaktaydı; bu sayı 2021 yılı Ocak ayında 4.2 milyar oldu. Bu sayı, koronavirüsün de etkisiyle, son 12 ayda 490 milyon arttı. Sosyal medya kullanımının bu denli artması ile sosyal medya üzerinden yapılan reklam faaliyetleri de hızla artmış durumda. Böylelikle, sosyal medya üzerinden, influencerlar aracılığıyla reklam yapan şirketler daha geniş kitlelere ulaşabilmektedir.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61/1 maddesinde ve Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin 2.1.3.2.15.2. maddesinde ticari reklam tanımı yapılmıştır; “Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.”. Bu tanımdan hareketle, sosyal medya üzerinden influencerlar aracılığı ile yapılan tüm reklam faaliyetleri ticari reklamdır.
Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinin 4/1,k maddesinde örtülü reklamın tanımı yapılmıştır. “k) Örtülü reklam: Reklam olduğu açıkça belirtilmeksizin yazı, haber, yayın ve programlarda, mal veya hizmetlere ilişkin isim, marka, logo ya da diğer ayırt edici şekil veya ifadelerle ticaret unvanı ya da işletme adlarının reklam yapmak amacıyla yer almasını ve tanıtıcı mahiyette sunulmasını ifade eder.” . Yani, reklam olduğu belirtilmeksizin yapılan tanıtıcı ve önerici her türlü sunum örtülü reklamdır. “Ben kullandım, çok memnun kaldım, sizlere de öneriyorum.” Şeklindeki paylaşımlar buna örnek gösterilebilir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61/4 maddesinde, reklam olduğu herhangi bir şekilde belirtilmeden yapılan reklamların, yani örtülü reklamların, yasak olduğu belirtilmiştir. “Reklam olduğu açıkça belirtilmeksizin yazı, haber, yayın ve programlarda, mal veya hizmetlere ilişkin isim, marka, logo veya diğer ayırt edici şekil veya ifadelerle ticari unvan veya işletme adlarının reklam yapmak amacıyla yer alması ve tanıtıcı mahiyette sunulması örtülü reklam olarak kabul edilir. Her türlü iletişim aracında sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü reklam yapılması yasaktır.”. Bu yasağa uyulmaması durumuna karşı cezai yaptırımlar mevcuttur. Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinin 22/1 maddesinde de örtülü reklamın yasak olduğuna ilişkin bir düzenleme mevcuttur. “Her türlü iletişim aracında sesli, yazılı ve görsel olarak örtülü reklam yapılması yasaktır.”. Bu sebeplerle, sosyal medya üzerinden reklam yapanlar, influencerlar reklam yaparken “reklam”, işbirliği” vs yazarak reklam yaptıklarını belirtmek zorundadırlar. Aksi takdirde cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalacaklardır. Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği aslında 01.10.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir ancak 2020 yılından itibaren sosyal medya kullanımının ve sosyal medya üzerinden yapılan reklamların sayısının artmasıyla birlikte bu durum dikkat çekmiş ve Yönetmeliğe uygun olarak yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 77/12 maddesinde örtülü reklam yasağına uyulmaması durumundaki cezai yaptırımı düzenlenmiştir. İlgili maddede reklam verenlerin, reklam ajanslarının ve mecra kuruluşlarının da bu konuda sorumlulukları olduğunu düzenlemiştir. “Bu Kanunun 61 inci maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket eden reklam verenler, reklam ajansları ve mecra kuruluşları hakkında durdurma veya aynı yöntemle düzeltme veya idari para cezası ve gerekli görülen hâllerde de üç aya kadar tedbiren durdurma cezası uygulanır. Reklam Kurulu, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilir. Aykırılık;
a) Yerel düzeyde yayın yapan televizyon kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise on bin Türk Lirası,
b) Ülke genelinde yayın yapan televizyon kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise iki yüz bin Türk Lirası,
c) Süreli yayınlar aracılığıyla gerçekleşmiş ise (a) ve (b) bentlerinde belirtilen cezaların yarısı,
ç) Yerel düzeyde yayın yapan radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise beş bin Türk Lirası,
d) Ülke genelinde yayın yapan radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmiş ise elli bin Türk Lirası,
e) İnternet aracılığı ile gerçekleşmiş ise elli bin Türk Lirası,
f) Kısa mesaj aracılığı ile gerçekleşmiş ise yirmi beş bin Türk Lirası,
g) Diğer mecralar aracılığı ile gerçekleşmiş ise beş bin Türk Lirası, idari para cezası verilir. Reklam Kurulu, idari işleme konu ihlalin bir yıl içinde tekrar edilmesi hâlinde yukarıda belirtilen idari para cezalarını on katına kadar uygulayabilir.”
16 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin 11. Maddesinden hareketle Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğine eklenen 2.1.3.2.15.1. maddesine göre, Tebliğin I/C-2.1.3.1/a ve b maddelerinde sayılanların, Tebliğin I/C-2.1.3.2.15.2. bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır. Bu maddeden hareketle, reklam hizmeti alımlarında influencerlara 3/10 oranında KDV kesintisi uygulanacak.
7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. Maddesine göre, dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetlerinden elde edilen gelir, dijital hizmet vergisine tabi olacaktır; “ Türkiye’de sunulan aşağıdaki hizmetlerden elde edilen hasılat, dijital hizmet vergisine tabidir:
a) Dijital ortamda sunulan her türlü reklam hizmetleri (reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dâhil)”. Bu bağlamda, video veya kullanıcı paylaşımının izlenmesi öncesinde, sırasında veya sonrasında dijital ortamlarda yayınlanan her türlü işitsel, görsel veya yazılı reklamlar ile elektronik cihazlar vasıtasıyla çevrimiçi olarak iletilen reklamlardan elde edilen gelirler dijital hizmet vergisi kapsamına girmektedir. Ayrıca reklamın hedef kitleye ulaşıp ulaşmadığı, reklamın istenilen etkiyi oluşturup oluşturmadığı, reklamda herhangi bir değişikliğe ihtiyaç duyulup duyulmadığının tespiti, reklamın ulaştığı kişilerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu vb kişisel özelliklerinin tespiti de reklam hizmetleri kapsamındadır.
Aynı Kanunun 3. maddesine göre dijital hizmet vergisinin mükellefleri, dijital hizmet sağlayıcılarıdır. Dijital hizmet sağlayıcılarının Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi yönünden mükellef olup olmadıklarının dijital hizmet vergisi mükellefiyeti açısından hiçbir önemi bulunmamaktadır. 3. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, mükellefin Türkiye’de ikametgahı, iş yeri, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması durumlarında Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergiye tabi işlemlere taraf olanları, işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutabilecektir; “Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması hâlleri ile gerekli görülen diğer hâllerde Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.”.
Sonuç olarak; sosyal medya üzerinden reklam yapan ve yaptıran kişilerin, herhangi bir cezai yaptırımla karşı karşıya kalmaması için mutlaka danışmanlık hizmeti almaları gerekmektedir.